Daha önce izlemek istediğimden bahsettiğim bir film The Duchess. İki gün evvel muradıma erdim. Hayal kırıklığına uğrayanlar olabileceği gibi filmi beğenenler de olacaktır kuşkusuz. Ben beğenenler tarafındayım. İngiliz tarihini konu almış filmleri izlemiş olanlar farklı bir durum bulamayacaklardır filmde. Bu düşünceyle izlendiği vakit filmdeki ihtişam, kostüm, makyaj göz dolduracaktır eminim.
Başrolünü Keira Knightley'nin oynaması başlarda tedirginlik yaratmışsa da beni tatmin eden bir performans sergilemiştir. Filmin konusu Amanda Foreman'ın Georgiana's world kitabından uyarlanmıştır. Sekse düşkün Devonshire dükünün evlenerek bu huyundan vazgeçememesi, düşesin üstüne kuma getirmesi (bildiğimiz kuma, yalnız bizde olmuyormuş bunu anladık), dükün erkek çocuk (vâris) saplantısı, bu amacına 3. çocuktan sonra ulaşması fakat bu süre zarfında bencilliği ve afederiniz öküzlüğün her durumunu Georgiana'ya yaşatması ve hepsinden önemlisi Georgiana'nın çocukluk aşkıyla birlikte olması için ayrılmayı kabul etmeyerek düşesin hayatını karartması filmin konusudur...
Tarihimizde sık sık görüp alışık olduğumuz bu durum 18. yy.'da İngiltere'de de kadının evlilik üzerinde söz ve boşanma hakkının olmadığını, erkeğin istediği an çocuklarını karısına göstermeme hakkının bulunduğunu ve en çirkini de bu haldeyken dahi sevgilisini de ayn evde oturtması gayet onur kırıcı ve kabul edilemez...
3 yorum:
Boleyn kızına benziyor demek ki film. Ama yine de izlemek istiyorum.
İyi bayramlar, mimledim seni bu arada. Kitaplarla ilgili.
sevgiler
bayramını sevgının ve mutlulugun geniş iklimlerınde gecırmen dılegımle ıyı bayramlar..
Parayla - asaletle mutluluk olmuyor.Prenses Diana'nın hayatı gibi desene...
Yorum Gönder