Sanki uçan bir halının üzerinde bağdaş kurmuş kamburca bir adam kahve telvesine bulanmış bir renkte.. Kollarını açmış kime yakarmaktadır bilinmez. Eeeen tepelerde uçan bir baykuş kanatları simetrik, haberi ulaştıracak, ardı pek laflı belki de bol cümleli bir uzun mektup.
Tabağa Virginia Woolf sadeliğinde bir kadının gölgesi yüzü karanlıkta -ki yukarıda bir mevlevi büstü belki de Nemrut... Kommagene Krallığı kalıntılarını andıran bir büst, ardı beyazlar içinde sonra bir "S" kıvrılıvermiş. Belki bir harf belki bir yılan ne biliyim...
Gidesim var Adıyaman'a, Nemrut'a... Rüzgara karşı durasım da var yine.. Korkuyorum kendimden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder