24 Eki 2008

Unutmak bir hap kadar yakın, çıldırmak daha da...


"ABD'li bilim adamları, aşk acısı gibi unutamadığımız kötü anılarımızı ve fobilerimizi ortadan kaldıracak bir ilacın yakın gelecekte hazır olacağını söylüyor.

Georgia Tıp Üniversitesi'ndeki Beyin ve Davranış Keşif Merkezi'nce yapılan deneylerde, kötü anıların saklanmasına yardımcı olan bir çeşit molekülün izole edilmesi sağlandı.
Tsien, birkaç yıla kadar hap ya da aşı şeklinde kullanıma hazırlanması beklenen tedavinin beyin üzerinde herhangi bir yan etkisi olmaması için araştırmalarını sürdürdüklerini sözlerine ekledi"


Bilimadamlarının ellerini çok çabuk tutmasını ve ilacı kanıma, beynime enjekte etmelerini rica ediyorum. Deneme sürecinde kobay olarak dahi kullanılabilirim hiçbir şüpheleri olmasın. Hatta benim gibi unutmak istediği şeyleri olan bir dolu insan bulabilirim, üstüne para da istemem...

joel : günlügümün bazi sayfalari yirtilmiş, oysa böyle bir şey yaptıgımı hatırlamıyorum. bir şeyler yazmayali ne kadar olmuş...

Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmini izleyip izleyip ağlayan benim gibi insanlar defalarca bu yöntemi akıllarından geçirmişlerdir. Mesela, "sabah uyansam ve kim olduğumu unutsam" yahut "elim bir kaza sonucu sadece hafızamı yitirmiş olsam" bu düşünce baloncuklarının yaratıcılıkları bitmez saymakla... Tabii hepsi aynı amaca hizmet edeceklerdir. Unutmaya... Bir başka düşünceye göre; "neden unutayım ki, öyle bir aşk acısı çektim ki canıma ot tıkadı, süper bir tecrübe karakter gelişimim için, çocuklarıma bunu anlatacağım" diyenler de yok değil...

her ikisi kendi evlerinde ağlamaktadır. nihâyetinde clem, zarfın üzerindeki adrese bakarak joel'in evine yol alır. apartmanına girerken frank onu tanıyarak selâm verir. clem, joel'in evine girer. joel, bir köşede kasetten kendi itiraflarını dinlemektedir. üzgün olduklarını birbirlerine ifâde ederlerken joel'in kasette yaptığı itiraflar git gide kötüleşir. clem, daha fazla dayanamaz ve çekip giderken birbine vedâ ederler. fakat joel kalkar ve koridora giderek clem'e seslenir:

joel: bekle!
clem: ne var?
joel: bilmiyorum. sadece bekle!
clem: ne istiyorsun, joel?
joel: sadece biraz beklemeni istiyorum.
clem: peki. gerçekten mi?
(joel yanına gider)
clem: ben bir kavram değilim, joel. sadece huzur arayan bir kızım. ben mükemmel değilim.
joel: sende hoşlanmadığım hiçbir şey göremiyorum.
clem: ama göreceksin!joel: göremiyorum.
clem: göreceksin. bir şeyler bulacaksın. ben de senden sıkılıp kendimi kapana kısılmış hissedeceğim. çünkü bana hep böyle olur.
joel: tamam.

(der ve tebessüm eder. clem ise ağlamaklı gülerek)

clem: tamam.

(her ikisi de gülüşürler.)

Sonra izleyici ağlar zırlar, hapı yutup bomboş zihninin boş havuzunda yüzme taklidi yapar...

2 yorum:

L@L dedi ki...

harika bir buluş bu! eminim çok fazla insan kullanmak ister bu ilacı.bende dahilim :D

K®HAN dedi ki...

bu filmden hatırımda kalan tek şey bir cümle :)

"sürekli konuşmak iltişim kurmak demek değildir."